Bel Fıtığına Nasıl Tanı Konur?
Hangi hastalık olursa olsun şikayetlerinizin dikkatle dinlenmesi doğru bir tanı için ilk şarttır. Bel fıtığına nasıl tanı konur deyince; mesleğiniz, uğraştığınız sporlar, eskiden geçirmiş olabileceğiniz kazalar, teşhis konmuş hastalıklarınız, içtiğiniz ilaçlar, sigara alışkanlığınız olup olmadığı, geçirdiğiniz ameliyatların tümü sağlıklı bir tanı için bilinmesi çok önemli konular. Muayene ise, kilonuzun ve boyunuzun ölçülmesiyle başlayıp; soyunmanız ardından tüm boyun-sırt-ve belinizin arkadan incelenmesi, çömelirken, eğilip doğrulurken ve yürürken bu durumda izlenmenizle devam edip bacağınızdaki tüm kasların gücünün ve reflekslerinin detaylı şekilde incelenmesi ile biten esaslı bir muayene şeklinde olmalı.
Daha sonra istenecek olan tetkikler ise bu işlemi tamamlayacaktır. Tabii ki böyle bir değerlendirmenin 30, bilemediniz 20 dakika altındaki bir süre içinde yapılması mümkün değildir. Eğer doktorunuz size üç-beş dakika ayırıyor ve hatta size elini bile sürmeden doğrudan tetkiklerinizi istiyorsa; şikayetlerinize doğru ve sağlıklı bir tanı koyma şansı yoktur. Daha da kötüsü, size yanlış bir tanı koyarsa; uygulayacağı tedavi de yanlış olacaktır. İşte kulağınıza çalınan tüm felaketler bu şekilde başlar. Tedavi bir ömür sürer, teşhis bir dakika… Yanlış…
Tanıya yardımcı olacak tetkikler arasında MR ilk sırada gelebilir, ama tabii ki açık MR değil ve iyi bir makinede çekilmesi gereken ve en az 15 dakika süren bir MR incelemesi. MR ile birlikte hemen daima kan tetkikleriniz istenir ki önemli bir takım hastalıklar gözden kaçmasın. Bunlar yanı sıra hemen daima hareketli röntgen filmleriniz, özellikle de ayakta eğilip doğrulurken çekilen filmleriniz gerekir. Kimi zaman kemiklerinizi daha detaylı olarak gösteren BT (bilgisayarlı tomografi), DXA (Kemik erimesini gösteren kemik taraması) yanı sıra EMG (elektromyografi), MEP (motor uyarılmış potansiyeller), SEP (duyusal uyarılmış potansiyeller) gibi sinir ölçümleri de istenebilir.