Efendim bizim gözümüzde …terapi son eki ile biten tedavi yöntemleri arasında fizyoterapi (yani Fizik Tedavi) dışındakilerin bilimsel bir geçerliliği yoktur. Ancak …tomi son eki ile biten tedavi yöntemlerinin çoğu, kansız ameliyat veya kapalı ameliyat denen girişimlerdir. Bunlar doğru hastada ve tecrübeli ellerde uygulandığı zaman belli oranda yararlı olduğu bilinen cerrahi tedavilerdir.

Efendim iyi ellerde çözülemeyecek sorun günümüzde artık pek yok. Yeter ki doğru zamanda, doğru yerde, doğru kişiyle karşılaşabilin; çünkü unutmamalı ki ikinci ameliyatlar birinciden daha zor ve başarı şansı daha düşük; üçüncü ameliyatlar ise ikinciden çok daha zor ve başarı şansı çok daha düşüktür. Yani ilk ve tek bir ameliyatla çare bulabilmeniz çok önemli, çünkü biliyoruz ki hiç bir terzi başkasının söküğünü dikmekten hoşlanmaz. Bir doktor size ameliyat olmanızı söyledi ise, doğru zaman, içinde olduğunuz tam da bu andır.

Bir cerrahın ameliyat gerektiği kararına varmak için hastayı detaylı bir şekilde dinlemesi, etraflıca muayene etmesi, gerekli tüm radyolojik incelemeleri ve tahlilleri yaptırması ardından; yapacağı açıklamaların hasta tarafından anlaşıldığından emin olması gerektiğini hatırlatmak isterim.

Ameliyat sizi eski sağlığınıza kavuşturmak için yapılan bir tedavidir ancak cerrahınızın önerilerine harfiyen uymak kaydıyla. Cerrahınız size önerdiği her girişim türü için ayrı bir başarı oranı söyleyecektir. Unutmamak gerekir ki cerrahi işlemlerde risk arttıkça, başarı oranı da artacaktır.

Ameliyattan sonra hangi araçla, hangi sürelerle ve ne şekilde yolculuk yapabileceğinizi size ameliyatınızı yapan cerrahın söylemesi en uygunudur.

Kaplıca tedavisi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanlarınca kullanılan çeşitli tedavi yöntemlerinden biridir. Size önerildiği şekilde kullanıldığında en azından bir zarar görmeyeceksiniz.

Başarısızlıkla sonuçlanmış bir ameliyat sonrası bu sizin artık son düzelme şansınız. Daha önceki ameliyatınız nerede ve kim tarafından yapıldı bilemiyorum ama keşke ilk ameliyatı iyi bir merkezde, tecrübeli bir cerraha yaptırsaydınız. Bu ikinci ameliyatınızın zor bir iş olduğunun, belki de son şansınız olduğunun ve her yerde yapılamayacağının siz de farkındasınızdır umarım.

Aslında “Ameliyat sonrası ağrılarım geçmedi” diyorsanız, ilk önce kendinize şu soruyu sormalısınız: “Ameliyattan önceki ağrılarım yüzde kaç azaldı?” Bu sayı 60 ve üzeri ise size başarılı bir ameliyat yapılmış demektir. Eminim cerrahınız zaten size bir mucize beklememeniz gerektiğini söylemiştir. Eğer bu sayı 60 altında ise, o zaman da şu soruyu sormalısınız: “Ben cerrahımın önerilerine uydum mu?” . Bu sorunun cevabı hayır ise, yani eğer diyet önerildi ama yapmadıysanız, veya size önerilen egzersizleri yapmayı bıraktıysanız; hemen bunlara başlayın. Ama bu sorunun cevabı evet ise, o zaman hemen bir fizik tedavi uzmanı ile görüşüp onun önerdiği tedaviyi yaptırın. Bu tedavi bittikten bir ay sonra hala durumunuzdan memnun değilseniz, işte o zaman tecrübeli bir cerrah aramanın zamanı gelmiş demektir.

Efendim umarım çok geç kalınmamıştır ama eğer hastayı detaylı muayene edip yeni bir MR çektirme şansı bulabilirsek, bu tip rahatsızlıkları olan insanların % 7’sinde görülen ve Adams Hakim Sendromu veya normal basınçlı hidrosefali  diye adlandırılan bir tablo olup olmadığını anlarız. Eğer şansınıza böyle bir durum söz konusu ise de hasaya yardımcı olmak için elimizden geleni yaparız.

Eğer hastanızı yatırdığınız yoğun bakım merkezinde verilen hizmet hakkında şüpheleriniz varsa, ki hatta kimi zaman bu durum söz konusu ünitenin çalışanları tarafından da doğrulanabilir; o zaman haklı olarak daha iyi bir yoğun bakım merkezi aramaya başlamalısınız. Ancak şunu unutmayın ki, bir “yoğun bakım” ın kalitesi sahip olduğu aletlerden çok, çalışan uzman ve hemşirelerin sayısı ve bunların deneyimi yanı sıra; söz konusu yoğun bakım hizmetlerini yöneten hoca ile ölçülür. Yani aslında iyi bir yoğun bakım hizmeti verebilmek için şunlar gerekmektedir: Hastanızın başında 24 saat sadece onunla ilgilenecek deneyimli bir hemşire, yoğun bakım ünitesinin başında tüm takip ve tedavileri 24 saat denetleyen bir yoğun bakım uzmanı hekim; hastanızı günde en az üç-dört kez görerek değişimleri izleyen bir hoca ve tüm ekibin başında da bu hizmeti ve tedaviyi koordine edip, gerekli girişimleri planlayacak olan deneyimli bir hoca.

Son yıllarda ülkemizde gelişen acil sağlık hizmeti kapsamında, çok sayıda donanımlı ambulansyanı sıra; ambulans uçak ve ambulans helikopter ve deniz ambulansı alınması ile, yoğun bakımgerektiren hastaların hastaneler hatta şehirler arası taşınması mümkün hale gelmiştir. Hastanın bu şekilde nakledilmesi sırasında, yoğun bakımda alması gereken tüm tıbbi müdahalelerin yapılması ve tedavisinin kesintiye uğramaması gerekir. İşte tüm bu araçların içinde, en gelişmiş yoğun bakım ünitelerinde bulunan cihazların hemen hepsi mevcuttur. Elbette tecrübeli bir acil tıp teknisyeni, daha da iyisi bir acil tıp uzmanı hekimin de araç içinde bulunması gerekir. Böylece hasta, yoğun bakımda uyumakta iken; gözlerini daha iyi, daha donanımlı bir yoğun bakım merkezinde açabilir.

“Beyin kanaması”, “beyin damar tıkanması” gibi hastalıklar nedeni ile veya bir travmaya, kazaya bağlı olarak hasta koma durumunda acil servise kaldırıldığında, hekimler ve hastanın yakınları yoğun bakım servisi olan hastane arayışına giriyorlar. Çok haklı olarak da en iyi yoğun bakım merkezine ulaşmak istiyorlar. Aslında yoğun bakım ünitesi olan hastaneler arasında tüm sağlık bakanlığı eğitim ve araştırma hastanelerini, üniversite hastanelerini sayabilirim. Tabii ki özel hastanelerdeki yoğun bakım merkezlerinde kimi zaman Avrupa, hatta Amerika standartlarında hizmet alınabilen çok iyi yoğun bakım merkezleri olduğunu unutmamak gerekir. Ancak acil servislerde kullanılan boş yoğun bakım yatağı arama sistemlerinin, bazı özel hastanelerdeki boş yerleri her zaman göremediğini; hastaların günümüzde buralara ancak kendi olanakları ile ulaşabildiklerini de hatırlatmak istiyorum. Yeri gelmişken, SGK anlaşması olan bazı özel hastanelerde yoğun bakım hizmetlerinden ekstra bir ücret alınmakta olduğuna da dikkatinizi çekerim.

Belde olsun sırtta olsun; düşmeye bağlı veya kemik erimesi sonucu kendiliğinden olan omurga kırığı varsa kapalı ameliyat yani kansız ameliyat yapabiliyoruz. Eğer hastayı ilk birkaç ay içinde görebilirsek, kifoplasti yaparak yani; bir iğne ile girip kırık omurganın içinde bir balon şişirerek kemiğin şeklini düzelttikten sonra içine kemik çimentosu doldurarak, hastayı hemen ameliyattan bir gün sonra korsesiz ve ağrısız olarak ayağa kaldırabiliyoruz. Bence bu gibi işlemlerde deneyimi olan bir beyin cerrahı bulmakta geç kalmayın ki; boş yere korse ile eziyete katlanmayın, ağrı çekmeyin ve en önemlisi kambur kalmayın.

Efendim doğru dürüst bir değerlendirme ardından alınan kararla ve tabii deneyimli ellerde ve donanımlı kurumlarda yapılan ameliyatlarda riski yok denebilecek düzeylere indirmek günümüzde mümkün.

Omurilik içinde kist olmasının adı hidromyeli ve siringomyelidir, bunlar kimi zaman tesadüfi olarak çekilen MR görüntülerinde görülür ve sadece zaman içinde büyüyecek mi diye de takip edilir. Çünkü bu kistlerin aslında bir omurilik tümörü ile birlikte oldukları, bazen ancak zaman içinde ortaya çıkabilmektedir. Kimi zaman da özellikle kol ve omuzlarda belirgin uyuşukluk ile seyreden daha ağır yakınmalara yol açtıklarında cerrahi olarak tedavi edilmeleri gerekebilir. Bu kistlerin cerrahi tedavisi kistin açılıp, şant diye adlandırılan ince bir borucuk yardımı ile boşaltılmasından ibaret olsa da; söz konusu ameliyatlardan sonra ortaya çıkabilecek felç ve benzeri sorunları göz önüne alarak, deneyimli cerrahları tercih etmekte büyük yarar var.

Omurilik tümörü ise aslında kanser değildir. Yani omurilikteki tümör, kanserler gibi başka bir organa sıçramaz veya çok hızlı büyümez. Bunlar aslında iyi huylu tümörlerdir. Ancak küçük bir kapalı kemik kutu içindeki omuriliği sıkıştırmaları çok ağır sonuçlara yol açar. Omurilikten kollarımıza ve bacaklarına giden sinirler geçtiği için ortaya felçler çıkabilir, kişinin kol ve bacaklarındaki kaslarda sertleşme, kasılma olup hareketler kısıtlanabilir ve daha da kötüsü, hastada çişini ve büyük abdestini tutamama durumu ortaya çıkabilir. İşte bu nedenle omurilik tümörlerine tanı konduğunda hemen ameliyat edilmeleri gerekir . Bunlara ışın tedavisi veya ilaç tedavisi yani kemoterapi verme şansı da yoktur. Zaman içinde felçler ortaya çıktıktan sonra, söz konusu felç durumu ameliyatla bile geri döndürülemez.

Skolyoz yani omurga eğriliği olsun, kifoz yani kamburluk olsun; tedavinin birinci basamağı korse uygulamalarıdır. Bunlar çoğu zaman ölçü alınarak kişiye özel olarak üretilen korseler, yani ısmarlama korse olup tüm gün boyunca takılmaları; ve zaman içinde hastanın takiplerinde ortaya çıkan değişikliklere göre yenilenmesi gereken korselerdir. İkinci basamakta ise halk arasındaki tabiri ile platin ameliyatı, vida ameliyatı veya tıbbi adı ile füzyon ameliyatı veya enstrümantasyon yapılması gerekir. Burada ameliyat sırasındaki amaç kimi hastalarda omurgayı düzeltip, bu düzeltilmiş halinde sabitlemek yani dondurmak iken; kimi zaman özellikle küçük çocuklarda, hareketli enstrüman veya ayarlı rod kullanarak omurganın düzeltildiği halde büyümesine izin vermektir.

Bazı hastalarda, özellikle de yaşlılarda bu ameliyatlar; bir omurganın kısmen çıkarılmasını gerektiren karmaşık ve tehlikeli ameliyatlar halini alabilmektedir. İşte bu tip ameliyatlarda ortopedistler yanı sıra deneyimli bir beyin cerrahının da ameliyatta bulunması gerekmektedir. Şunu da önemle vurgulamak istiyorum ki, kimi zaman da skolyoz hastalarında, bu eğriliğe yol açan bir doğumsal anomali yani konjenital anomali tespit edilecek olursa; sadece bu problemin deneyimli bir pediatrik nöroşirürji hocası veya bir çocuk beyin cerrahı tarafından cerrahi olarak çözülmesi bile eğriliği düzeltmekte yeterli olmaktadır.

Efendim bu soruların da bir Nöroloji uzmanı tarafından cevaplanması daha sağlıklı olacaktır.

Bu şikayetler kafa travmasından sonraki birkaç gün içinde ise hastanızın bir beyin cerrahı tarafından görülmesinde, yok eğer kafa travmasından bir hafta sonra mevcut ise hastanızın bir Nöroloji hocasınca değerlendirilmesi gerekir.

Efendim doğuştan olan kafatası şekil bozuklukları deneyimli bir pediatrik beyin cerrahı ile yine deneyimli bir plastik cerrah tarafından birlikte yapılan ameliyatlarla düzeltildiğinde, özellikle de söz konusu ameliyat çocuk bir yaşını doldurmadan yapılırsa hiçbir şekil bozukluğu kalmayacak şekilde düzeltilebilmektedirler. Tabii ki bir yaşından sonra yapılan ameliyatlarda bu denli mükemmel bir sonuç elde edilmesi beklenmemelidir. Kimi zaman kafatasının şeklini bozabilen başka hastalıklarda da benzeri bir ekip tarafından ameliyat yapılması daha uygun olacaktır. Söz konusu ameliyatlarda kimi zaman yapay kemik, kemik çimentosu, kadavra kemiği, titanyum vida ve plaklar kullanılabilmekte ise de tercih edilen hastanın kendi kemiğidir.

Arnold Chiari Sendromu da denen bu durum, yapılacak bir ameliyatla başarılı şekilde düzeltilebilmekte ve hasta rahatlatılmaktadır.

Normalde pineal kistlere pek ameliyat önermeyiz, ancak takip sırasında büyürlerse ameliyat önerilir; çünkü çok riskli bir ameliyattır.

Efendim bu soruların da bir Nöroloji uzmanı tarafından cevaplanması daha sağlıklı olacaktır ama biz beyin sapı üzerine olan baskıyı uygun bir ameliyatla hemen kaldırmayı hedefleriz.  Aynı durumu genelleyecek olursak, kafa içi basınç artmasında da basıncı artıran durumu cerrahi olarak tedavi etmek mümkünse, hemen ameliyat planlarız.

Umarım dediğiniz gibi olmamıştır, yani damar yumağı olduğu düşünülmemiş te böyle olduğu anjio ile gösterilmiştir. Ayrıca yine umarım bu tedaviyi öneren cerrahınız, söz konusu ameliyatı yapabilecek deneyime sahip bir cerrahtır; yani kendi yapamayacağı bir ameliyat için “ameliyatı çok tehlikeli” dememiştir. Yoksa kavernomlar ameliyatla düşük riskle çıkarılabilen lezyonlardır.

Söz konusu durumlarda mümkün olduğunca tecrübeli bir beyin cerrahi hocasına erişmeye çalışın ki daha sonra üzülmeyin…

Vücudun diğer yerlerindeki tümörlerin beyne yaptığı metastazlar günümüzde çağdaş ameliyat teknolojileri kullanılarak başarılı bir şekilde çıkarılabilmekte ve hastanın yaşam süresi uzatılıp, yaşam kalitesi de korunabilmektedir.

Halk arasında kireçlenme denen durum, kemiklerde yeni kemik çıkıntılarının ya da osteofit, epin ortaya çıkması anlamına gelir ve de uzun süreli duruş bozuklukları tedavi edilmediğinde çok erken yaşlarda bile ortaya çıkabilir.

Tabii ki, ancak myelomalazi omurilik hasarı anlamına gelir ve yapılacak ameliyatta disk çıkarıldığında yerine konacak olan cihazın protez mi yoksa cage mi olacağına hastanın yaşına ve radyolojik inceleme sonuçlarına göre karar verilecektir.

Efendim eklemlerinizden gelen sesler herhangi bir hastalık belirtisi değildir. Spiral ise bel ağrısı yapmaz.

Sadece belinizde olan ağrılara biz aksiyel ağrılar veya mekanik bel ağrısı diyoruz. Yani aslında belinizdeki yapıların zorlanmasına bağlı ağrılar. Bunlar genellikle kilo verme ve istirahat tedavisiyle ağrının azaltılması ardından başlanacak kas güçlendirici egzersizler gibi basit yöntemlerle tedavi edilebilirler. Daha sonra da bir fizik tedavi uzmanına başvurmak uygun olacaktır.

Efendim günümüzde cerrahi olarak çözülemeyecek bir omurga sorunu, benim de uygulayamayacağım herhangi bir cerrahi girişim türü yok ancak ben ameliyatı her zaman son çözüm olarak tercih ederim. Acaba tüm diğer seçenekler kullandı mı ki, ameliyat olmayı kesinlikle düşünecek duruma gelindi? Takdir edersiniz ki bu kadar bir bilgiyle size yol gösteremem. Dilerseniz ve bana gelirseniz tabii ki ilmimin yettiği kadar size yardımcı olmaya çalışırım.

Günümüzde her yaşta, her hastalığa ve her hastaya yapılabilecek bir ameliyat var. Ancak her zaman ameliyat son çare olarak düşünülmeli. Özellikle de çok genç ve çok yaşlılarda. Çünkü her ameliyatın kendine özgü riskleri vardır ve maalesef ameliyat tipine göre risk azaldıkça hastanın iyileşme oranı düşmektedir.

Efendim özelikle oturarak yapılan işlerde çalışan genç kişiler, oturdukları sandalye ve masanın ideal ergonomik ölçülerde olmasına dikkat etmeliler. Ayrıca yattıkları yatak ta en çok sekiz yaşında bir yaylı hazır yatak olmalı. Sonra da hem diyetlerine dikkat edip kilolarının normal sınırlarda olmasını sağlamalı ve hem de düzenli egzersiz yapıp kas güçlerini korumalılar. Yoksa yapılacak ameliyatların da başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır.

Bu hemanjiomlar o bölgede ağrıya yol açtıklarında, yapılacak kapalı bir ameliyatla içleri kemik çimentosu ile doldurularak tedavi edilebilmektedirler.

Without patiently listening, making a thorough examination and completing some tests; it would not make sense to suggest anything about how to really treat the patient. I am sorry.

Bu tip bilgiler için sekreterimle iletişime geçebilirsiniz.

Hastayı sabırla dinleyip detaylı şekilde muayene edip elde mevcut bulunan tüm tetkikleri incelemeden ve diğer eksik tetkiklerini tamamlamadan; gerçekten nasıl bir tedavi gerektiği konusunda bir şey önermem sağlıklı olmaz. Kusura bakmayın.

Radyolojik incelemelerin raporunda görülen her şey yazılmak zorundadır. Kimi zaman insanlar arasındaki yapısal farklılıklara dair bazı isimlendirmeler de bu raporlarda yer alır. Eğer doktorunuz size raporda ve tetkiklerdi herhangi bir sorun yok dedi ise, veya raporun sonuç bölümünde normal yazıyorsa artık metin içindeki bu tip kelimelerin peşine düşmek sadece huzurunuzu kaçırmaya yarayacaktır.