Bunama İyileşir mi?
Bunama ile sonuçlanabilen bazı hastalıklar gerçekten de iyileşebilir. Özellikle bazı vitamin eksiklikleri durumunda söz konusu vitaminler ilaç olarak verildiğinde, adeta hastanın gözlerinin önündeki bir perde kalkmış gibi olur.
Bunamaya yol açan Adams Hakim hastalığı ya da diğer adı ile Normal Basınçlı Hidrosefali de iyileşebilen durumlardan biridir. Bunamaların neredeyse yedide birini oluşturan bu hastalık, beynin sıvı dolu boşluklarının genişlemiş olması ve fakat bu sıvının basıncının normal olmasına eşlik eden; yürüyüş bozukluğu, yakın bellek kaybı, idrar kaçırma üçlü bulgusu ile karakterize bir hastalıktır. Bu tablo beyin kanaması, tümör, enfeksiyon, kafaya alınan darbe gibi başka kafaiçi sorunlarla beraber olabildiği gibi; kendiliğinden (idiopatik olarak) de ortaya çıkabilir. Tabii söz konusu bu hastalık bunamaya yol açan diğer hastalıklarla birlikte de görülebiliyor.
Yürüyüş bozukluğu genellikle ilk ortaya çıkan bozukluktur. Tipik yürüyüş yavaş, yerden ayağını kaldırmadan sürükleme tarzında atılan küçük adımlar şeklindedir. Hasta dönüşlerde zorlanır, ancak dengesizlik görülmez.
Hafıza değişiklikleri ise yakın hatırlamada zorluk şeklinde bir bellek kaybı, azalmış dikkat ve düşüncede genel bir yavaşlama şeklindedir. Alzheimer ile karşılaştırıldığında daha az ciddi ve daha yavaş seyirlidir. Hastada genellikle konuşamama, beceriksizlik, tanımama benzeri başka kayıplar yoktur. Baş ağrısı pek görülmez ancak; saldırgan davranışlar, epilepsi ve Parkinson benzeri bulgular görülebilir.
İdrar kaçırma şikayetine gelince, hastalar ilk başta tuvalete yetişemediklerinden şikayet ederler. Ancak çoğu hastada, idrar yapması gerekliliğinin farkına varılamaması da söz konusudur.
Tabii ki önce hastanızın dikkatli bir şekilde dinlenmesi, detaylı bir şekilde muayene edilmesi, zihinsel ve fiziksel kapasitelerinin bir takım testlerle tam olarak ölçülmesi ve ardından çağdaş görüntüleme yöntemleriyle incelenmesi gerekiyor. Normal basınçlı hidrosefalide şikayetler günden güne değişiklik gösterir. Tek saptanan bulgunun yürüyüş bozukluğu olduğu durumlarda; zihinsel işlevlerin değerlendirmesi için uygulanan Mini Mental Test de normal olabilir.
Demans Hastalığı Durdurulabilir mi?
Bunamanın nedeni Adams Hakim Hastalığı veya Normal Basınçlı Hidrosefali ise bu durumun ilerlemesi durdurulabilir. Lomber ponksiyon, yani hastanın belinden iğne ile sıvı alınması normal basınçlı hidrosefali yani Adams Hakim hastalığı tanısında ve tedavi edilebilirliğinin belirlenmesinde büyük önem taşır. Bu yolla beyin omurilik sıvısı (BOS) basıncını ölçmek ve alınan örnekten tahliller yapmak mümkün olabilir. Tekrarlayan lomber ponksiyon uygulamaları ile veya üç günlüğüne belden takılan bir kateter yardımı ile boşaltılan veya bu sırada çevre dokuya da sızarak azalan beyin omurilik sıvısı nedeniyle hastada klinik düzelme saptanabilir. En önemlisi de, bu sonuç, şant takılması sonrası sağlanacak klinik düzelme için en iyi göstergedir.
Bir saat bile sürmeyen bir ameliyatla hastanın beynindeki fazla sıvının boşaltılmasını sağlayacak bir silikon boru (şant) cilt altına takılır. Bu ameliyatları beyin cerrahları yapar. Yerleştirilmesi kolay olan ve oldukça az ciddi komplikasyonları olan bu şant sistemleri, beyin omurilik sıvısını karın boşluğuna kontrollü bir şekilde boşaltan pompa ve boru sistemleridir. Tabii ki bunlar ileri teknoloji ürünü cihazlardır. Hastanın günlük aktif yaşamı sırasında karşılaştığı tüm fiziksel değişikliklere anında cevap verip bu boşaltmanın sabit bir hızda olmasını sağlarlar. Bunlar silikondan yapıldığı için ömür boyu vücut içinde bırakılabiliyorlar. Zaten tedaviyi sağlayan bu cihaz olduğu için, tedavinin bitip cihazın çıkarılması gibi bir durum da söz konusu olmuyor. Ancak cihaz işlevini kaybederse, yani bozulursa çıkarılıp değiştirilmesi gerekebilir.
Şantın başarısını etkileyen çeşitli etkenler vardır. Bunlardan biri yürüyüş bozukluğu şikayetinin belirgin özelliklere sahip olmasıdır. Aynı zamanda beyin görüntüleme tetkiklerinde saptadığımız bazı bulgular da önemlidir. Şikayetlerin ortaya çıkış süresi de başarıyı etkiler, şöyle ki: Şant takılması sonrası iyileşme saptanan hastalarda; şikayetlerin ortaya çıkış süresinin şanttan yarar görmeyen hastalara göre daha kısa (genellikle altı aydan kısa) olduğu bilinmektedir. Bu da erken tanı konmasının ve tedavi kararının bir an önce alınmasının ne kadar önemli olduğunu bir kere daha hatırlatmaktadır. Sonuçta tedavinin başarılı olma şansı ise; ortalama % 60 hastada şant takılması sonrası hemen iyileşme saptanırken, uzun dönemde belirgin iyileşme saptanan hasta oranı % 30’dur, iyileşme süreci ise dört aya kadar uzayabilmektedir.
Daha detaylı bilgi için